Türkiye’nin fotoğraf sanatında büyük bir birikimi var. 19. yüzyıldan günümüze dünya çapında ün sahibi birçok fotoğrafçı yetişti. Gazetecilikten kişisel tarihe, resmi işlerden sanatsal çabalara birçok
alanda yetişen bu fotoğrafçılarımızdan biri de İzzet Keribar’dır. 50’li yıllardan beri bilhassa İstanbul’u fotoğraflayan Keribar’ın yapıtlarına bütünlüklü bir şekilde bakıldığında İstanbul’un görsel tarihini
yazmıştır diyebiliriz. Bu tarih aynı zamanda Türkiye’nin de tarihidir.

Nazım Hikmet’in o meşhur şiirinin adıyla söyleyecek olursak bu fotoğraflar aynı zamanda “memleketimden insan manzaraları”dır. Vapurlar, camiler, yoksullar, balıkçılar, Anadolu’dan İstanbul’a henüz gelmiş mahzun göçmenler ve bütün canlılığı, cıvıltısı ile İstanbul’un sokakları Keribar’ın
gözünden günümüze yansır.

Yeşilçam filmleri, romanlar, öyküler, binalar ve şiirler toplumsal hafızamızı nasıl zenginleştiriyorlarsa İzzet Keribar’ın fotoğrafları da bize bu çapta güçlü imajlar hediye eder.

Bu fotoğrafların bazıları ise elbette Üsküdar’ın ışığını taşır. İstanbul’un ayrılmaz parçası olan Üsküdar hem kendisinin hem de karşısındaki komşu kıyıların en güzel fotoğraflandığı bir yer olarak Keribar’ın görsel dünyasında özel bir yere sahiptir. Tabii bizim için önemli olan bütün bir İstanbul’un fotoğraflarının taşıdığı anlamdır. Hatta fotoğrafçılık açısından baktığımızda bu eserleri İstanbul’la sınırlamak hata olur. Ortada bir Türkiye fotoğrafçılığı vardır ve bu dünyaya mâl olmuş bir birikimdir.

Biz de bu güzel fotoğraflardan gelecek nesillere de kalacak bir miras-sergi düzenlemeye karar verdik. Bu sergideki eserleri bir katalogla da buluşturduk. İzzet Keribar’ın katkılarıyla 1952’den 2023’e uzanan bu sergimizde İstanbul’un son yetmiş yılına şahit olacaksınız. Bu vesileyle Üstat İzzet Keribar’ı bir kez daha sanatında saklı güzellikler için tebrik ediyor, bu sergiye emeği geçen Üsküdar Belediyesi çalışanlarına teşekkür ediyorum.

İyi ki sanat var.

Yayını indirmek için tıklayınız