Ahmediye Camii Mektebi

Kurumlar

Kurum Adı Ahmediye Camii Mektebi

Dershane, Ahmediye Külliyesi'ne dahil olup, Gündoğumu Caddesi'ne açılan mermer avlu kapısının ve iki yanındaki sebil ile çeşmenin üzerindedir. Dershane, 1133 (1720-21) tarihinde Tersane Emini Ahmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. Plânı için Ahmediye Camii bahsine bakınız. Bu plân, Reşad Sevinçsoy Bey tarafından İstanbul Ansiklopedisi için yapılmıştır. Buradan alınmıştır. Dershane, 182 sene mektep vazifesi görmüş, 1899 tarihinde ölen, Ahmediye Camii imamı ve Rufaî şeyhi Mahmut Efendi tarafından da tekke haline getirilmiştir. Bundan ötürü avlu kapısı evvela, Dershane-Mektep Kapısı ve daha sonra da Tekke Kapısı adını almıştır. Avlu kapısı üzerindeki 16 mısralı tarih kitâbesi dershane için konmuştur. Bu kitâbe için Ahmediye Camii bahsine bakınız. Dershane kapısından, üzeri tonoz kemerli bir koridora girilir. Sağdaki kapıdan ve iki dirsekli taş bir merdivenden fevkânî olan dershaneye çıkılır. Sekiz köşeli, tek kubbeli dershanenin önünde zemini taş döşeli bir avlu vardır. Bu avlunun üzeri, iki yandan dershaneye, ön kısımları zarif mermer sütunlara bindirilmiş üç beşik kubbeli geniş bir revak ile örtülmüştür. Sütun başlıkları istalaktitlidir. Şair Salim'in hazırladığı ve nesih hat ile yazılmış beş satır halindeki on mısralı kitâbesi mermer kemerli kapı üzerindedir ki, şudur:
Cenab-ı sâhibu'l-hayrat ya'ni el-hac Ahmed kim
Anın nakş-ı mekin iştihârıdır Eminzâde
Hezar-ı ahsenet o merd-i akibet endiş ü âgâh
Ki olmaz ziynet dihi rûze-i dünyaya dildâde
Bilüb dehrin fenasın da'ima Şkri muad eyler
Bugünden hazır eyler zahr ü zârın yevm-i miâde
Bu beyt-i ilm ü fazlı hasbeten-lillah idüb ma'mur
Ulûma sa'y iden tâlîbler içün itdi âmâde
Salima zeyl-i itmamında nakş itdim bu tarihi
Bu darü'z-zeyn-i ilmi eyledi tekmil Eminzâde
Sene 1133
Şair Salim için Ahmediye Sebili bahsine bakınız. Dershane, alt üst beşer pencereden ışık almaktadır. Tamamen kesme taştan yapılmış olan bu eserde ayrıca dışa taşmalı üstü istalaktitli bir mihrap bulunmaktadır. Bunun sağ tarafında bir dolap vardır. Bu güzel manzumenin mimarı, Kayserili Mehmet Ağa'dır. Lâle Devri baş mimarı olan Mehmet Ağa için, Emetullah Valide Sultan Camii bahsine bakınız. Mir'at-i İstanbul yazarı, mektebin Kefçe Dede ismine izafeten, mescit olarak yaptırıldığını ifade etmektedir. Ahmet Ağa külliyesi dışında bir mektebinin bulunması bu ifadeyi doğrulamaktadır. Bugünkü kitâbe belki de bu mektep kapısı üzerinde idi.